|
|
|
|
Evvel zaman ihtilali :
(Yıldız, Faruk.) |
|
|
|
Bibliographical information (record 288185) |
|
|
- Ismet, iki aya yakin bir süredir Yedikule’nin karanlik kuyularinin birinde tutuluyordu. Bir sabah zindanin kapisi büyük bir gürültüyle açilmisti. Gardiyanlardan biri elinde tuttugu bir tepsi ile içeri girdi. Ismet, tepsiye bakinca bunun dünya hayatinda görecegi son yemegi oldugunu anlamisti. Çünkü tepside her zamanki ekmek ve çorbanin yaninda kirmizi renkli bir serbet konulmustu. Feryat figan etmenin bir faydasi yoktu. Ismet, acele etmeden çorbaya dogradi. Yemegini bitirdikten sonra serbeti de içti. Bu sirada gardiyan yani basina pasli bir ibrikle su getirmisti. Ismet, ibrigi aldi ve agir agir abdestini tazeledi. Ardindan sirtindaki hirkasini yere serip iki rekat namazini kildi. Ellerini, nicedir göremedigi semaya açti. Uzun uzun dualar etti. Ayaga kalktiginda gardiyan bir seyler söyleyecek gibi oldu. Ancak Ismet firsat vermeden “Haydi...Gidelim!” deyince gardiyan aceleyle Ismet’in eli ve ayagini zincirledi. Böylece yola koyuldular. Yedikule’den At Meydani’na kadar... En önde zinciri sirtlayan gardiyan, pesinde Ismet, muhafizlar, onlarin da ardinda elindeki tokmagi davuluna vurup ortaligi ayaga kaldiran çigirtkan... “Kim ki kiyar bir masumun canina, Bakin, görün ne geliyor basina...”
|
|
|
|
Barcode |
Status |
Library |
Section |
6724892610
|
Item available
|
NEU Grand Library2nd Floor (PL248.Y55 E98 2017)
|
General Collection |
Gifted by: |
|
|